14 Aralık 2009 Pazartesi

Kurban bayramına yakışan bir seyir

Bayram'da çok yakışıklı ve bol balıklı bir seyir yaptık. Tuttuğumuz derya kuzularını Poseidon'a kurban ettik ve etleri ahaliye dağıttık. Eh geminin ahalisi çok kalabalık olmayınca kişi başına epey et düştü :)

Az laf, çok görsel diyorum. Zira uzun yazı kaleme alacak vakit ayıramadım, tayfa da çok tembel çıktı bu konuda. Buyrun bakam.

İlk gece Göcek'ten çıkıp olabildiğince batıya gitme niyetiyle uzun bir seyre başladık. Sabah gündoğumunu takiben balıkçının oltası suya boş girdi, dolu çıktı.




Bu lambuka'nın ardından bir de aynı boyda bir palamut aldık. Belki de orkinos yavrusu veya torik ama biz ona aramızda palamut diyelim. Akşama doğru Hisarönü Körfezi'ndeki Boncuk Koyu'na demirledik ve fırında balık buğulama ile şenlendirilmiş sofra-i şahanemize kurulduk.
















Ertesi günü Selimiye Koyu'na geçtik. Şu anda kapalı olan Girit Pansiyon'u gördük. Belki bir gün orada Sadun Boro, Haldun Sevel ve Çetin Kent ile buluşmak nasip olur diyerek teknemize çekildik. Teknede ise yeni bir eğlence bizleri bekliyordu: Poker! Seyir yapmadığımız bu geceyi poker oynayarak neşelendirdik. Kumarda kaybeden aşkta kazanır mı onu da test ettik :)






























Sabah gündoğumundan önce yola çıkarak Marmaris'i hedefledik. Ve güneş bize balıklarımızı getirdi yine. Meğer bizim önceki seyirlerde balık tutamamızın nedeni gündoğumu saatlerini kaçırıyor olmamızmış :)




Günün balıklarını fotoğraflamayı ve ölçmeyi ihmal etmedik.Rekor 47 cm.







































Tabi balıkçıların neşesi de doruktaydı:







































Gerçi neşelenmek için balığa ihtiyacımız yoktu o ayrı mesele :)




















Marmaris'e yaklaşırken:



Son gece ise Marmaris'ten Göcek tersane koyuna yine gece seyri. İyice doyduk gece seyrine. Bi de şansımıza dolunay vardı hep, yarı aydınlık gece seyirleri.. Son sabah artık oltayı atmadık suya, yiyemeyeceğimiz balığı tutmayalım diye :)

Son günü ise sabahtan akşama Tersane Adası Koyu'nda atıştırarak, güneşlenerek, yüzerek, kürek çekerek ve treking ile geçirdik. Son sözü koy söylesin. Berraklığını ve huzurunu bize anlatsın: